Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Diyabetli Çocukların Anaokulu ve Okul Hayatına Sorunsuz Uyum Sağlaması
Tip 1 diyabet, vücudun kritik öneme sahip olan insülin hormonunu yeterli miktarda veya hiç üretememesi durumudur. Insülin eksikliği, vücut hücrelerinin gıdalardaki şekeri kullanmasını engeller. Bu durum, kan şekeri düzeyinin artmasına ve ciddi sağlık sorunlarına neden olur.
Maalesef, Tip 1 diyabet bugün için tedavi edilemez. Tip 1 diyabet hastaları, hayatları boyunca insülini enjekte etmek veya insülin pompası kullanmak zorundadırlar. Bu metabolik hastalık genellikle çocukluk ve ergenlik çağında, yani 10 ila 15 yaş arasında görülür. Bu yüzden “genç diyabeti” olarak da adlandırılmıştır. Ancak bu hastalık her yaşta görülebilir.
İçindekiler
Tip 2 diyabetten farklı olarak, Tip 1 diyabetin oluşumunda, kişinin yaşam tarzı, kilo fazlalığı veya hareketsizlik gibi faktörlerin bir etkisi yoktur. Esasen, Tip 1 diyabet bir otoimmün hastalıktır: Bağışıklık sistemi hatalı bir şekilde insülin üreten hücreleri yok eder. İnsülin, beta hücreleri tarafından üretilir ve pankreasın belirli hücre alanları olan Langerhans adacıklarında bulunurlar. Beta hücreleri, Langerhans adacıklarının %65 ila %85’ini oluştururlar.
Pankreas, mide arkasında, üst karın bölgesinde yer alan bir organdır ve sindirime yardımcı olan çeşitli maddeleri salgılar. İnsülin ise, beta hücreleri tarafından kana salgılanan ve şeker metabolizmasını düzenleyen hayati önem taşıyan bir hormondur.
Tip 1 diyabetin genellikle şu belirtileri vardır:
Bu belirtiler genellikle birkaç hafta veya gün içinde belirgin hale gelir. Artan kan şekeri seviyesi, diyabetik ketoasidoz olarak adlandırılan ciddi bir metabolik dengesizliği tetikleyebilir. Bunun sonucunda aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:
Şüphelenilen diyabet durumlarında, bir laboratuvar testi genellikle hızlı bir netlik sağlar. Kan testi sonuçları ve idrardaki tipik değişiklikler şunları içerir:
Diyabet, çok sayıda ikincil hastalığa yol açabilir. Yüksek kan şekeri seviyesi, küçük ve büyük kan damarlarına ve sinirlere zarar verir ve bu durum birçok organı etkileyebilir. Bu nedenle düzenli tıbbi kontroller büyük önem taşır. Bu kontrol, özellikle gözler, böbrekler, beyin, kardiyovasküler sistem ve ayaklar için gereklidir.
[…] Tip 1 diyabet, otoimmün bir hastalık olarak bilinir. Aşırı kilo veya sağlıksız yaşam tarzının aksine, bu durumda vücudun bağışıklık sistemi kendisine saldırır ve pankreastaki beta hücrelerini etkiler. Bu hücreler, vücut için hayati bir hormon olan insülini üretir. Bağışıklık sistemi, beta hücrelerini giderek daha fazla yok eder ve kanın insülin seviyesi azalır. Sonunda, insülin üretimi tamamen durur. […]