Diyabetli Çocukların Anaokulu ve Okul Hayatına Sorunsuz Uyum Sağlaması

Sıradaki içerik:

Diyabetli Çocukların Anaokulu ve Okul Hayatına Sorunsuz Uyum Sağlaması

e
sv

Tip 1 Diyabet nedir: Bilinmesi Gereken Temel Gerçekler

146 okunma — 11 Mayıs 2023 21:48
avatar

seker

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Tip 1 diyabet, vücudun kritik öneme sahip olan insülin hormonunu yeterli miktarda veya hiç üretememesi durumudur. Insülin eksikliği, vücut hücrelerinin gıdalardaki şekeri kullanmasını engeller. Bu durum, kan şekeri düzeyinin artmasına ve ciddi sağlık sorunlarına neden olur.

Maalesef, Tip 1 diyabet bugün için tedavi edilemez. Tip 1 diyabet hastaları, hayatları boyunca insülini enjekte etmek veya insülin pompası kullanmak zorundadırlar. Bu metabolik hastalık genellikle çocukluk ve ergenlik çağında, yani 10 ila 15 yaş arasında görülür. Bu yüzden “genç diyabeti” olarak da adlandırılmıştır. Ancak bu hastalık her yaşta görülebilir.

Tip 1 Diyabet: Bir Otoimmün Hastalığın İçyüzü

Tip 2 diyabetten farklı olarak, Tip 1 diyabetin oluşumunda, kişinin yaşam tarzı, kilo fazlalığı veya hareketsizlik gibi faktörlerin bir etkisi yoktur. Esasen, Tip 1 diyabet bir otoimmün hastalıktır: Bağışıklık sistemi hatalı bir şekilde insülin üreten hücreleri yok eder. İnsülin, beta hücreleri tarafından üretilir ve pankreasın belirli hücre alanları olan Langerhans adacıklarında bulunurlar. Beta hücreleri, Langerhans adacıklarının %65 ila %85’ini oluştururlar.

Pankreas, mide arkasında, üst karın bölgesinde yer alan bir organdır ve sindirime yardımcı olan çeşitli maddeleri salgılar. İnsülin ise, beta hücreleri tarafından kana salgılanan ve şeker metabolizmasını düzenleyen hayati önem taşıyan bir hormondur.

Tip 1 Diyabetin Tipik Belirtileri Nelerdir?

Tip 1 diyabetin genellikle şu belirtileri vardır:

  • Yoğun susama hissi
  • Sık idrara çıkma
  • Kilo kaybı
  • Kaslarda güçsüzlük
  • Yorgunluk ve halsizlik
  • Yaraların geç iyileşmesi
  • Kuru cilt
  • Görme sorunları

Bu belirtiler genellikle birkaç hafta veya gün içinde belirgin hale gelir. Artan kan şekeri seviyesi, diyabetik ketoasidoz olarak adlandırılan ciddi bir metabolik dengesizliği tetikleyebilir. Bunun sonucunda aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:

  • Karın ağrısı
  • Kusma
  • Mide bulantısı
  • Derin ve zorunlu nefes alma
  • Ağızda aseton benzeri bir koku
  • Bilinç kaybı, hatta koma durumu

Diyabet Hastalığının Teşhis ve Yönetimi

Şüphelenilen diyabet durumlarında, bir laboratuvar testi genellikle hızlı bir netlik sağlar. Kan testi sonuçları ve idrardaki tipik değişiklikler şunları içerir:

  • Yüksek kan şekeri seviyesi (hiperglisemi)
  • İdrarda glukoz atılımında artış (glukozüri)
  • Keton cisimciklerinin birikmesi nedeniyle kanın aşırı asitlenmesi (ketoasidoz)

Diyabet, çok sayıda ikincil hastalığa yol açabilir. Yüksek kan şekeri seviyesi, küçük ve büyük kan damarlarına ve sinirlere zarar verir ve bu durum birçok organı etkileyebilir. Bu nedenle düzenli tıbbi kontroller büyük önem taşır. Bu kontrol, özellikle gözler, böbrekler, beyin, kardiyovasküler sistem ve ayaklar için gereklidir.

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli
avatar
  • […] Tip 1 diyabet, otoimmün bir hastalık olarak bilinir. Aşırı kilo veya sağlıksız yaşam tarzının aksine, bu durumda vücudun bağışıklık sistemi kendisine saldırır ve pankreastaki beta hücrelerini etkiler. Bu hücreler, vücut için hayati bir hormon olan insülini üretir. Bağışıklık sistemi, beta hücrelerini giderek daha fazla yok eder ve kanın insülin seviyesi azalır. Sonunda, insülin üretimi tamamen durur. […]