Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Tip 2 Diyabet: Belirtiler, Nedenler ve Önleme Yolları
Tip 2 diyabet, kişinin kan şekeri (kan glukoz) seviyesinin anormal yükselmesiyle tanımlanan bir durumdur. Diyabetin teşhisi için çeşitli metotlar vardır ve bu makale, Alman ve Amerikan Diyabet Dernekleri tarafından belirtilen dört ana teşhis metotlarına odaklanacaktır.
İçindekiler
HbA1c değeri, aynı zamanda uzun vadeli kan şekeri olarak bilinir. Bu değer, son 8-12 hafta boyunca kişinin ortalama kan şekeri seviyesini ifade eder ve kan örneği üzerinden tespit edilir. Hastaların bu ölçüm için aç olmaları gerekmez. HbA1c değeri %6.5’ten (48 mmol/mol) büyük veya bu değere eşitse, diyabetes mellitus (şeker hastalığı) olduğu kabul edilir. Eğer HbA1c değeri %5.7’nin (39 mmol/mol) altındaysa, hastalık söz konusu değildir. Eğer HbA1c değeri bu iki sınır arasındaysa, doktorlar ek olarak açlık kan şekeri değeri ve OGTT 2 saatlik kan şekeri değerini ölçerler.
Açlık kan şekeri değeri, venöz (toplardamar) kan plazmasında en az 8 saatlik açlık sürecinden sonra sabah saatlerinde alınan kan örneği üzerinden belirlenir. Bu değer 126 mg/dl (7.0 mmol/l) veya daha yüksekse diyabet söz konusudur. Eğer ölçülen değer 100 mg/dl (5.6 mmol/l) ile 125 mg/dl (6.9 mmol/l) arasındaysa, bozulmuş açlık glukoz toleransı veya prediyabet durumu söz konusudur. Bu durumu netleştirmek için genellikle oral glukoz tolerans testi uygulanır.
Oral glukoz tolerans testi (OGTT), diyabetes mellitus (şeker hastalığı) şüphesinin bulunması durumunda kan şekeri seviyesini kontrol etmek için kullanılır. Tip 2 diyabet durumunda, pankreas yetersiz insülin salgılar veya salgılanan insülin, vücut hücreleri üzerinde düzgün bir şekilde işlev göremez. Bu durum, kan şekeri seviyelerinde daha yüksek ve daha uzun süreli bir artışa yol açar. OGTT’nin uygulanma süreci ve değerlendirilmesi de oldukça önemlidir.
Diyabet belirtileri gösteren hastalarda, venöz (toplardamar) kan plazmasında rastgele ölçülen kan şekeri değeri, diyabetes mellitus teşhisi için önemli bir kriter olabilir. Tokluk kan şekeri seviyesinin 200 mg/dL (11.1 mmol/L) veya daha yüksek olması, diyabetin varlığını gösterir. Bu teşhisin doğruluğu, açlık kan şekeri ölçümü veya OGTT testi ile de kontrol edilmelidir.
Sonuç olarak, diyabetin teşhisi, çeşitli test ve değerlendirmelerle yapılabilen karmaşık bir süreçtir. Farklı kan şekeri değerleri ve tolerans testleri, diyabetin varlığını ve hatta prediyabet durumunu belirlemeye yardımcı olabilir. Bu testlerin tam ve doğru bir şekilde uygulanması, doğru tanı için hayati önem taşır. Bu yüzden, diyabet belirtileri gösteren bir bireyin, bir sağlık profesyonelinden yardım alması oldukça önemlidir.